• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
KESK ONURUMUZDUR..!

BİRLİKTEYKEN DAHA GÜÇLÜYÜZ!

EĞİTİM SEN'Lİ OLMA ZAMANI
PERFORMANSA, SINAVA HAYIR!
1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ
5 EKİM DÜNYA ÖĞRETMENLER GÜNÜ

İzlenen Filmler Hakkında

 

Yapım Tarihi : 2010
Süre : 00:40:00
Formatı : Belgesel, Renkli, Türkçe

Yönetmen - Güliz SAĞLAM, Feryal SAYGILIGİL

İşçi kadınların 'Bölge'deki yaşamı

Kadın işçilerin emeğinin ucuz iş gücüne dönüşmesinin hikâyesi.

Feryal Saygılıgil ve Güliz Sağlam'ın hazırladığı "Bölge" adlı belgesel filmde, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Mersin'de serbest bölgelerde çalışan Hatice, Fatma, Münevver, Fikriye ve Hülya adlı kadın işçiler, çalışma koşullarını anlatıyor. Bu bölgelerdeki sömürüye dikkat çeken kadınlar, "Yaşam nedir ki?", "Makine değiliz ki!" gibi cümlelerle çalışma koşullarını özetliyor. Kadın işçiler, maruz kaldıkları cinsel şiddet, cins ayrımcılığına da dikkat çekiyor.

ORJİNAL ADI           :   ÖLÜM ELBİSESİ: KUMALIK 
                                       KIRASÊ MIRINE: HEWÎTÎ
    

24 BELGESEL KUŞAĞI’NDA YÖNETMEN MÜJDE ARSLAN’DAN MUHTEŞEM BİR BELGESEL.

ÖLÜM ELBİSESİ: KUMALIK


KADINA UYGULANAN ŞİDDETİN BİR BAŞKA YÜZÜNÜ ÖRSELENEN YAŞAM ÖYKÜLERİ İLE ANLATAN ÇARPICI BİR YAPIM…

“Gelinlik yerine Ölüm giyiyoruz!”
“…kumalık cehennemim bir elbisesidir.”

Yönetmenliğini Müjde Arslan’ın yaptığı “Ölüm Elbisesi: Kumalık” adlı belgeselde, kuma giden, şiddet gören ve felç olan halasının hikâyesinden yola çıkarak, aynı sorunları yaşayan diğer kadınların hikâyeleri ile birleştirip neler yaşadıklarını ve bu korkunç geleneğin topluma verdiği zararları irdeleyen muhteşem bir eser ortaya koymuştur.

Belgesel, aile içi şiddetin hem bir parçası, hem de önemli sebeplerinden biri ’kumalık’ denilen geleneği çarpıcı bir şekilde işliyor. Yönetmen, Türkiye’nin birçok yerinde hálá devam eden, kadınların bedenini ve ruhunu erkeğin hizmetine sokan, küçük kızların alınıp satılmasına yol açan ’kumalık’ düzeninin açtığı yaraları klasik belgesel formatından farklı bir şekilde yorumlayarak başarılı bir şekilde beyaz perdeye yansıtmıştır.
"Son Oyun", “Nora” ve “Tohum” gibi yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli ödüller alan kısa filmlerle adını duyuran Mardin doğumlu yönetmen, “kumalık” düzenine “içeriden” bakan bir bakışla bu geleneğe kurban olan kadınların seslerini bize duyuruyor. "Kadınların söylediklerinin söylemediklerinden daha fazla" olduğunu belirten Arslan, yaşananların gösterilenden daha acıklı ve derin olduğunu farklı bir eksenden yansıtarak onların mağduriyetini daha iyi anlamamızı sağlıyor.

Belgeseli Diljen Ronî’nin müzikleri ile mükemmel şekilde harmanlayan yönetmen yeni yetişen nesillerle birlikte dünyayı farklı ve değiştirilebilir olduğuna olan inancının altını sade ama etkili bir dille çiziyor. Belgesel, yurt içinde ve yurt dışında pek çok festivalde seyirci karşısına çıktı.

Konusu:
Belgeselde, 16 yaşında amcasının oğluna kuma giden ve yıllar içinde gördüğü şiddetin etkisiyle aklını yitirip felç geçiren halası Emine'nin hikâyesinden yola çıkarak, Mardin'de kumalığı ve kadınlar üzerindeki etkilerini anlatıyor. Kadınların kumalığı “ölüm elbisesini” giyip yaşamak olarak nitelediği filmde, kumalık kadına uygulanan şiddetin bir biçimi olarak ele alınıyor. Belgesel, “Emine bir daha konuşmayacak, peki ya diğer kuma kadınlar?” sorusunu soruyor.

Çotanak Yolunda / The way of Nut

28’40’’, 2007, Turkiye

Yonetmen/Director: Metin Avdaç

Senaryo/Script: Yunus Bektaş

Kurgu/Editing: Eylem Durmuş, Gulcin Gundoğdu, Ozgur Çekmen

Muzik/Music: Zubeyt Celebi, Apolos Lermi, ibrahim Karabacak

Özet/Synopsis

Her yıl Güneydoğudan Karadeniz’e fındık toplamaya binlerce insan göç ediyor. Göç sırasında, yoksulluklarından dolayı zor koşullarda yolculuk

yapıyorlar. Bu yolculuklar da Trafik kazasında hayatını kaybeden insanlar oluyor. Fındık işçilerinin hayata bakışı, yaşadıkları coğrafyada ki yoksulluğu, verdiği acıyı, içsel olarak anlatıyor.

  GÖRDÜĞÜMÜZ KENDİ YÜZÜMÜZDÜR

 

2009 yılı kasım ayında başlayıp 2010 yılı mart ayında sona eren 78 günlük bir direnişin belgeseli Gördüğümüz Kendi Yüzümüzdür.

Yönetmenliğini Ahmet Özer’in yaptığı belgesel Türkiye işçi sınıfı tarihinde şimdiden çok önemli bir yer tutan direnişi, direnişin içinden canlı anlatımlarla aktarmış. Müziği de yönetmenin kendisine ait olan filmin metnini ve seslendirmesini şair Ahmet Telli gerçekleştirmiş.

Özelleştirilen Tekel işyerlerindeki binlerce işçiyi kapsayan 4C statüsünün dayatılmasıyla başlayan direniş, pek çok kişi tarafından saman alevi gibi yanıp sönecek bir eylem gibi gözükürken, günler geçtikçe kartopunun yuvarlanırken büyümesi gibi büyüyerek Türkiye tarihinin en büyük direnişlerinden biri haline geldi. Bir anlamı da sendikasızlaştırma olan 4C maddesini protesto eden işçiler o sıralarda ülke gündemini meşgul eden çok sayıda önemli gelişmeye rağmen gündemin baş sırasına oturmayı başarmıştı.

Belgesel bir yandan direnişe katılan işçi ve işçi örgütlerinin, destek veren kişi ve kuruluşların düşüncelerini ekrana taşırken, bir yandan da Kürt sorunu gibi ülkemizin en temel sorunlarından biri olan bir soruna parmak basıyor ve direniş boyunca Türk-Kürt emekçilerin aynı dava uğruna nasıl kardeşçe bir araya gelebildiğini özellikle vurguluyor. Belgeselin yine üzerine basarak aktardığı bir önemli yan ise türbanlısından başı açığına dek çok sayıda kadın emekçinin direnişi nasıl sahiplendiklerini göstermesi oluyor.

Son derece etkileyici bu belgesel başkentin göbeğinde 78 gün direnen işçilerin mücadelesini anlatan dev bir belge niteliğinde.

Kara kabuk / The Dark Shell

2845’’, 2010, TurkiyeYonetmen/Director:Ece Güneş, Vakkas Aksu Özet/SynopsisKara Kabuk belgeseli, midyenin denizden çıkarılışından ayıklanışına, oradan sofralara ulaşma sürecine ve midyecilerin çalışma koşullarına ufuk tutmayı hedefliyor
 

“İşkenceye Tolerans” Belgeseli

Armağan Pekkaya, Umut Kol
2008   22''

Sinopsis Devletlerin güvenliği özgürlüğe tercih etmeleri nedeniyle insan hakları savunuculuğu bireylere, halklara ve sivil toplum kuruluşlarına kalmıştır.Armağan Pekkaya ve Umut Kol'un yönettiği ve etkili sinema diliyle ön plana çıkan belgeselde, uzmanlar, insan hakları savunucuları ve işkence görenler yer alıyor. Belgeselde, TİHV Başkanı Yavuz Önen, Öğretmen Enver Karagöz, TİHV İzmir Temsilcisi Prof. Dr. Veli Lök, Klinik Psikolog Dr. Türkcan Baykal, Avukat Nalan Erkem, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı işkencenin kapalı alanlardan açık alanlara, araba içlerine, gösteri ve yürüyüşlerdeki müdahalelere kaydığını anlattı.
        'İşkenceye Tolerans' belgeseli bu yıl 45. Antalya Altın Portakal Film Festivali, 20. Uluslararası İstanbul Kısa Film Festivali, 13. Boston Film Festivali, 29. İFSAK Yarışması, ODTÜ Kısa Film Günleri gibi ulusal ve uluslararası birçok festivalde finalist oldu.
       TİHV, belgeselin galasını 26 Haziran'da Birleşmiş Milletler İşkence Görenlerle Dayanışma Günü'nde İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde yapmış, belgeselin bütün dünyada işkence gören milyonlarca insana adadığını belirtilmişti.

GUANTANAMO DiYE BiR YER

2005, 45’

Yönetmen/Director: Rolando Almirante Castillo

Yapımcı/Producer: Cuba's Mundo Latino Productions

Ozet / Synopsis

Küba ile ABD’nin işkence ve cezalandırma kampına dönüştürüldüğü üs arasındaki yakınlık nedeniyle, son yıllarda Guantanamo bölgesi uluslararası topluluğun dikkatini çekti. Belgesel, bir kasabanın kendi gerçekliğini ve ABD üssünün hemen yanıbaşındaki varlığına rağmen, Küba devriminin yarattığı toplumsal gelişme projesine dahil olan kasaba insanlarını anlatmaktadır. Filmi yapan Rolando Almirante bu belgeselin bölgenin doğal güzelliğini, toplumsal gelişmeyi ve kendi memleketlerinde yaşayan ve çalışan işçilerin, öğrencilerin ve profesyonellerin tanıklıklarını sunduğunu söylemektedir.

 

“AV! SU! MAİ!”

Yönetmen/Director: Alejandro Haddad

36’29’’, 2009, Türkiye

Sinopsis Mardin’in Ilısu köyünde, Dicle nehri üzerinde bir hidoelektrik barajı planlanmaktadır. Bu baraj yapıldığında 200 köy ve Dicle vadisinin zengin doğası ve yaban hayatı sular altında kalacak, 80 bin insan yerlerinden edilecektir.

 Fakat baraj içinde başka çıkarlar da gizlemektedir.

 “DÜNYAYI ÖZELLEŞTİRMEK!”

2002, 62'

Yönetmen/Director: CarolePoliquin

Sinopsis Tanrı dünyayı 7 günde yaratmışken; bugün tüm güçlü işadamları dünyayı 7 gün içinde satma niyetindedir. Tanrının sesiyle etkili bir parodiyi kullanarak belgesel, dünyanın özel çıkarlara teslim edilmesinin sonuçlarını göstermektedir. Kanadalı bir çiftçi Monsanto firması tarafından dava edilme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Çünkü firmanın patentli tohumları rüzgârla çiftçinin tarlasına taşınmış ve ürün vermeye başlamıştır. Sigortası olmayan Amerikalılar tedavi hizmetlerinden resmi olarak yararlanamamaktadır. Dünyadaki binlerce insan su ihtiyacı içindeyken işadamları Kanada suyunu en yüksek teklifi verene satmak niyetindedirler. İnsanoğlu su, sağlık gibi hayati derecede önemli olan hizmetler ticarileşirse hayatına devam edebilir mi? İnsan hakları şirket karlarının üstesinden gelebilecek mi?

“YAŞAMAK BİR AĞAÇ GİBİ”

27’, 2009, Türkiye

Yönetmen: Pascale Boosten and Eric Juzen

Sinopsis

Kasım 2009’da İzmir’de KESK’e bağlı 22 sendikacı yargılandı.          

Aynı dönemde Tuzla’da Limter İŞ sendikası üyeleri Torgem şirketinin önünde haklarını arıyorlardı. Sendikanın başkanı ve diğer temsilcileri tehdit edildiler ve sendikalarının aktiviteleri yüzünden kötü muameleye maruz kaldılar.

Türkiye’deki diğer insan hakları savunucuları gibi işçi hakları savunucuları da devlet düşmanı olarak addedildiler. Hak savunucularına karşı diğer müdahaleler hala cezalandırılmadı: 1977 yılındaki 1 Mayıs katliamı diğerlerinin içinden sadece bir örnek.

Film, Türkiye Hükümetini hak savunucularıyla gerçek bir diyalog kurmaya, onlara karşı yargısal tacizini durdurmaya ve geçmişte yapılan ihlallere karşı doğru, adaletli telafiler oluşturmaya teşvik etmektedir.

“19 OCAK’TAN 19 OCAK’A!” Belgeseli

45’, 2008-2009, Türkiye

Yönetmen: Ümit KIVANÇ

Sinopsis

Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra geçen iki yıl içerisinde yaşanan adalet skandalının hikâyesi… 

 

“DİRENİŞ LİMANI” Belgeseli

20’, 2009, Türkiye

 

Yönetmen: Kadir BAZİKİ

Sinopsis

Film, Mersin Limanı’nda sendikalı oldukları için işten atılan

liman işçilerinin 120 günlük direnişini anlatmaktadır.

Habur sınır kapısının açılışı ile kamyonculuk yapmaya başlayan bölge insanı ile de Mersin Limanında buluşabiliriz.

KESK'ten Haberler
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam118
Toplam Ziyaret286125
Hava Durumu
Saat
ANADİLSİZ EĞİTİM OLMAZ
DAHA GÜZEL BİR DÜNYA İÇİN EĞİTİM SEN'DE ÖRGÜTLEN
10 EKİM ANKARA KATLİAMI!
FAŞİZME, DARBELERE VE SAVAŞA KARŞI BARIŞ VE DEMOKRASİ İSTİYORUZ!
21 MART NEWROZ KUTLU OLSUN!
EŞİT VE ÖZGÜR YAŞAMAK İSTİYORUZ!
1 MAYIS
BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ